23.9.11

ortalama bir erkeğin 2 dakikalık macerası

erkek gözü ile kadın vücudunun etkileşimi evrensel bir gerçektir. mevzubahis göz ile, yapılış amacı hızlı bir bantta ilerleyen armut ve elmalar arasından en olgun elmaları toplamak olan bir robotu bir tutabiliriz. robot meyveler arasında önceden ayarlı hızıyla geçiş yapıp tarife uyan elmaları seçerken ; göz de kontrolsüz bir şekilde, kapsama alanına giren ve bakılmaya değer bölümleri olan kadınları seçer. işin bu bölümünde devreye giren beyin, gözün "bakılabilir" diye nitelendirdiği kişiye bakar, eğer yerinde bir niteleme yapılmışsa bakmaya devam eder...

tarık o gün yine bakırköy'de ara sokakları kendine kısayol yaparak metrobüs durağına gidiyordu. kafasında anlık dertlerden başka pek bir şey yoktu : lan saçın birkaç teli çıkmış lastikten. sikeyim gene bok gibi görünecek birazdan. hep güneşin yüzünden, göt. sırtımı da terletiyor zaten, itin evladı. gözleri ise tramplene koyulmuş 5 yaşında çocuk gibi hareketliydi yuvalarında.

biyoloji kitaplarında yer alan ve gözde görüntü oluşumunu açıklayan şablonu hayal edelim : deliklerden gelen iki farklı ışık huzmesi bir noktada kesişip yollarına devam ettikten sonra perdede gerçeğinin dikey olarak tersi olan bir görüntü oluştururlar. tarık'ın beynindeki hayali perdede oluşan görüntüler ise şu şekildeydi : yolun kenarında yürüyen tikky kız şapkalı dayı... arabanın kaputundaki demir jaguar.... apartman girişine bırakılmış bir çift topuklu ayakkabı..... veteriner kliniğinin köpek içinde kedi barındıran amblemi......

metrobüs durağı bir sokak bitimi kadar yakınlaşmıştı farketmeden. perdeden en yüksek performansı almak için içerideki ışıkları kapatınca böyle oluyordu.

o anda perdeye yansıyan bir görünüyle ışıklar açıldı : mini etek giyen, 20 yaş civarında bir kız !! devreye giren beyin hemen bakma kararı aldı. hızlı yürüyen kız önden ilerliyordu. beyin hemen ayaklara mesaj gönderdi : hızlanın lan biraz ! kaçırmayalım kızı ! güzelmiş bacaklar ! yürüyüş hızlandı, gözler yatay yörüngede bir çizgiye sabitlenmiş, dikey yörüngede ise tarayıcının ışığı gibi belli bir ritmde aşağı yukarı hareket ediyordu.

o sırada hiç beklenmeyen bir şey oldu. kız sağ elini kaldırdı, önünde duran dolmuşa bindi ve ikisi beraber uzaklaştılar. beyin, trambolinden hemen inmezse dayak yiyeceği söylenen 5 yaşında çocuk gibi bağırıyordu : lan nereden çıktı o mına koyduğumun dolmuşu !?

akbiline para yükletmek için yakınlardaki bir büfeye yönelen tarık, tekrar kapattı içerideki ışıkları : büfenin kasasında duran kabarık saçlı çirkin kadın.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder